VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI
Sevgili Öğrenciler;
Ders çalışma ile ilgili olarak gösterdiğiniz çabaların amaçlarınıza yönelik olarak başarıyla sonuçlanabilmesi için aşağıda çeşitli başlıklar altında anlatılanları iradenizi güçlü bir şekilde devreye koyarak yerine getirmelisiniz. Bu başlıklar şunlardır:
A) AMAÇ BELİRLEME
Başarıya giden yolda ilk adım kendinize kısa, orta ve uzun vadeli amaçlar belirlemenizdir. Çünkü amaçlar, çalışma sürecinde size sürekli motivasyon sağlayacak ve itici gücünüz olacaktır. Sıkıldığınızda, yorulduğunuzda, umutsuzluğa kapıldığınızda çalışmaktan vazgeçmemenizi sağlayacaktır. Belirleyeceğiniz amaçların, isteğiniz ve gücünüz doğrultusunda size uygun, doyum sağlayacak, gelecekte mutlu, huzurlu kılacak ve başaracağınıza inandığınız amaçlar olmasına dikkat etmeniz gerekir. Yani amaçlarınız size özgü olmalıdır. Örneğin uzun vadeli amacınız “Ben mühendis olmak istiyorum” şeklinde kendi özel tercihinizi yansıtmalıdır.
B) DERS ÇALIŞMA PLANI
Belli bir zaman diliminde ne kadar yol aldığınızı bilmek için plan yapmalısınız. Başarıya ancak planlı çalışmayla ulaşabilirsiniz. Bu planlı çalışma, nerede, ne zaman, neyi, ne kadar, nasıl çalışacağınızı mantıklı bir biçimde önceden kararlaştırmaktır. Planlı çalışma, başarının artırılmasında birinci koşuldur. Çünkü plansız çalışma, dikkatsizliğe, yorgunluğa, bitkinliğe, isteksizliğe ve dalgınlığa neden olur. Planlama işindeki temel amaç, zamanı yönetmek değil; kendinizi zaman içinde yönetip denetleyebilmektir. Başarılı olanlar zamanlarını kendi amaçları doğrultusunda planlı ve düzenli olarak kullananlardır. Başarılı insanlar, önemli ve önemsiz işleri birbirinden ayırır, zamanlarını daha az önemli işler ve ayrıntılar ile değil, “olmazsa olmaz” nitelikteki öncelikli işlerden başlayarak kullanırlar.
Ders çalışma planı üç aşamada hazırlanır:
1. AŞAMA : Her dersten çalışmanız gereken konuların belirlenmesi. Örneğin, Matematikte Doğal Sayılar, Geometride Öklit Bağıntıları, Türkçede Anlam Bilgisi, Coğrafyada Marmara Bölgesinin Özellikleri, Tarihte İlkçağ Tarihi, Fizikte Elektrik Devreleri gibi.
2. AŞAMA : Her gün için okul, dershane ve kendinize ayıracağınız zamanın dışında ders çalışmak için ayırabileceğiniz zamanın belirlenmesi.
3. AŞAMA : Çalışılması gereken derslerin veya konuların haftanın günlerindeki 2.aşamada belirlenmiş zamanlara bölünmesi, yerleştirilmesi.
Ders Çalışma Planı Hazırlanırken Dikkat Edilecek Hususlar
- Plan yaparken çalışma saatlerini olabildiğince günün aynı saatlerine yerleştirin. Çünkü bu uygulama, sizleri o saatlerde çalışmaya güdüleyecek, dikkatinizi daha kolay toplamanıza yardımcı olacak ve sizlerde bir çalışma isteği uyandıracaktır.
- Planınızda derslere vereceğiniz çalışma sürelerini dersin özelliğine ve dersteki başarı durumunuza göre ayarlayınız.
- Ders çalışırken eksik olduğunuzu hissettiğiniz konulara öncelik veriniz. Bildiğiniz konuları tekrar tekrar çalışarak zaman kaybetmeyiniz.
- En etkili çalışma biçimi ara verilerek yapılan çalışmadır. Çalışma saatlerini 45 dakika ders, 5 dakika tekrar ve 10 dakika dinlenme şeklinde düzenleyin.
- İçeriği birbirine benzeyen iki ayrı dersi arka arkaya çalışmamalısınız.
- Plan hazırlanırken her gün için, öğrenilen konuların günü gününe tekrar edilmesine, ödevlerin yapılmasına ve ertesi güne ön hazırlık yapılmasına yetecek kadar zaman ayrılmalıdır.
- Uyumadan önce yapacağınız tekrarlar bilgilerin hafıza da daha fazla kalmasını sağlar. Tekrar ile uyku arasında başka bir etkinliğe yer vermeyiniz.
- Genel olarak en iyi öğrenilen çalışma saatleri sabah 08.00-12.00 saatleri arası; öğleden sonra ise 16.00-19.00 saatleri arası olmakla birlikte, en verimli ders çalışma saatleri kişiden kişiye değişir. Her öğrencinin gün içinde verimli ders çalışacağı uygun bir zaman dilimi vardır.
- Zihinsel ve bedensel olarak en dinç olduğunuz saatlerde zorlandığınız derslere çalışınız.
- Uykunuzu tam alırsanız daha verimli ders çalışabilirsiniz. Sizlerin günde 7-8 saat uyku alması normal kabul edilmektedir.
- Ders çalışmadan sosyal aktivitelere başlamayınız, sosyal aktiveleri kendinize ders çalışma programından sonra ödül olarak verebilirsiniz.
- Yemeklerden hemen sonra çalışmaya başlamayınız.
C) ETKİN DİNLEME
Etkin dinleme tekniği olan, 6 aşamadan oluşan ve aşamalarının ilk harflerinden ismini alan İFİKAN TEKNİĞİNİ, derste gerçekleştirdiğinizde hem anlatılan bilgilerden hangisinin önemli bilgi, hangisinin ek bilgi niteliğinde olduğunu ayırt edebilecek hem de dersi derste öğrenebileceksiniz. İFİKAN TEKNİĞİNİN aşamaları şu şekilde açıklanabilir.
1) İleriye Bak : Dersi dinlerken öğretmenin anlattıklarından yola çıkarak daha sonra neyi söyleyeceğini önceden tahmin etmeye çalışın. Bunun için öğreneceğiniz konuyla ilgili olarak önceden bir ön hazırlık yapmanız gerekmektedir. Bunun dört temel yararı vardır.
- Uyanık kalırsınız.
- Dikkatinizin dağılmasını önler, dikkatinizi sürdürürsünüz.
- Derse aktif katılımda bulunursunuz.
- Motivasyonunuz artar.
2) Fikirlere Dikkat Et: Ders konusu, bir konunun temelini oluşturan belirli fikirlerden oluşmaktadır. Bu fikirlerin neler olduğuna dikkat edin. Genellikle anahtar fikirler örneklerle, açıklamalarla, kanıtlarla desteklenir ve sık sık tekrarlanır. Kendi kendinize sık sık şu soruları sorarak anahtar fikirleri bulabilirsiniz.
- Buradaki temel fikir nedir?
- Yeni bir fikir mi?
- Öğretmenin bu örneği vermesinin sebebi nedir?
- Öğretmenin bu anlattığı, neyi ortaya koyuyor?
Bu sorularla anahtar fikirleri, temel fikir ve kavramları bulmamız mümkün olacaktır. Bir süre sonra ise anahtar fikirlerin tekrar tekrar geçtiğini göreceksiniz.
3) İşaretlere Uyanık Ol: Okul bir oyundur. Bu oyunun kurallarını bilerek ve buna uyarak oynarsanız hem başarılı olur, hem de bu oyundan zevk alırsınız. İşte öğretmenlerin işaretlerine karşı dikkatli ve uyanık olmak okul oyununun en zevkli yönlerinden biridir.
Öğretmen konunun önemli noktalarını anlatırken belirli kelimeler kullanarak veya ses tonunda farklılıklar yaratarak size ipucu olacak işaretler verir.
Bu işaretlere örnek olarak şunlar verilebilir: Önemli, başlıca, can alıcı, şunu unutmayın ki, burada esas fikir...
Eğer öğretmen ana fikri destekleyici kanıtlar veriyorsa muhtemelen şu kelimelerle işaret verecektir. Örneğin; bunun tersine, aynı zamanda , benzer şekilde, buna ek olarak...
Bu işaretlere dikkat ettiğiniz taktirde, sınavlara hangi soruların sorulacağını önceden bilerek girersiniz. Çünkü öğretmenler bu işaretleri dersi dikkatli dinleyen öğrenciler için hiç
çekinmeden pek sık verirler ve sınav sorularını da bunlardan seçerler.
4) Katıl: Aktif bir dinleyici olabilmek, aynı zamanda eldeki imkânlardan en iyi biçimde yararlanmayı gerektirir. Bunun için yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir:
- Derse zamanında gelin.
- Görebileceğiniz, duyabileceğiniz, görülebileceğiniz ve duyulabileceğiniz bir yerde oturun.
- Öğretmenin söylediklerini yalnızca içinizden tekrar ederek veya yazarak değil, aynı zamanda başınızı sallayarak, gülümseyerek, anlayamadığınız zaman kaşlarınızı çatarak tepki gösterin.
- Anlattığı konuyla ilgilenildiğini görmek öğretmeni memnun eder. Böyle bir yolla katılımda bulunmanız aynı zamanda öğretmeni cesaretlendirir. Tepkisiz yüzlerden oluşan, donuk gözlerle bakan bir sınıfa ders vermekten hiç kimse hoşlanmaz.
5) Araştır : Bu aşama ile ilgili olarak yapmanız gerekenler şu şekilde sıralanabilir:
- Öğretmene konuyla ilgili sorular sorun.
- Konuyla ilgili kendi fikirlerinizi öğretmeninizle veya dersten sonra arkadaşlarınızla paylaşın.
- Sorularınıza verilen cevabı anlamadıysanız veya anlatılandan tatmin olamadıysanız, yeni sorular sorun veya açıklamalar isteyin.
- Bunları sınıfta tüm öğrencilerin yapması imkansızdır. Sorularınızı derste öğretmene sorma imkanı bulamamanız durumunda dersten sonra sormaya, olmazsa bir arkadaşınızla bu konuları konuşmaya gayret edin.
- Aklınıza gelen soruları veya konuyla ilgili yorumlarınızı unutmamak için defterinize not edin.
6) Not Tut: Not tutmak öğrenme olayının ön şartlarını yerine getirmeye imkân verir. Öğrenmenin ön şartları ise şunlardır:
a) Uyanıklık ve dikkat
b) Aktif katılım
c) Motivasyon ve sonuçların geri bildirimidir.
Not tutmak öğrenilen malzemenin hatırda tutulmasını, dolayısıyla unutulmayıp kişiye mal olmasını sağlar. Bu da eğitimin başarısını yükseltir.
Ders dinlerken notların kısa, açık, kolay anlaşılabilen notlar olabilmesi için şu önerilere özel önem verin ve uygulayın.
- Hiçbir zaman küçük kağıtlara not tutmaya çalışmayın.
- Not tuttuğunuz bir defteriniz olsun. Sayfanın altında, üstünde ve sol tarafında boşluk bırakarak not alın.
- Böylece boşluklara daha sonraki bilgileri ve kendi düşüncenizi eklemek mümkün olacaktır.
- Her yeni fikri yeni bir satıra yazın. Kendiniz için bir kısaltma dili belirleyin ve not tutarken bunu kullanın. Konuşmanın hızlı aktığı yerde bir çizgi ( ) koyun. Yazmanız gereken kelime sayısı kadar boşluk bırakın. Bu çizgi, size ilgili boşluğu tamamlamanız gerektiğini hatırlatır. Kağıda geçireceğiniz şema, şekil ve tablolar varsa bunlara uygun boş yer bırakın.
- Notlarınızı temize çekin. Bu işlemi mümkünse not tuttuğunuz günün gecesi, değilse en geç bir sonraki dersten önce yapınız. Notları temize çekerken, boşlukları dolduracak, konu üzerinde düşünecek ve mükemmel bir tekrar yapacaksınız.
- Önemli kelimelere dikkat çekmek için kendinizin belirlediği sembolleri kullanın. Altını çizmek, büyük harfle yazmak, renkli kalemle çizmek gibi. Öğretmenin bu önemlidir dediğini yazın ve onu işaretleyin. Eğer uygunsa kitaba veya başka bir kaynağa gönderme yapın.
- Cümleler arasında boşluklar bırakın, konuyu çalışırken bu satırlara eklemek istediğiniz notlar olabilir. Ana başlıklar, alt başlıklar kullanın. Ana başlıkları kenar çizgisine koyun, alt başlıkları daha içeriye yazın.
D) ETKİN OKUMA
Psikolog Robinson tarafından geliştirilen ve 5 adımdan oluşan İSOAT TEKNİĞİNİ, okuma sırasında adım adım gerçekleştirdiğinizde okuyarak öğrenmede veriminizi maksimum düzeye yükseltebilirsiniz. İSOAT TEKNİĞİ, izle, sor, oku, anlat ve tekrarla adımlarından oluşmaktadır. Bu adımlar aşağıdaki şekilde açıklanabilir:
1) İzle : Konu hakkında genel fikir edinmek ve ana fikri anlayabilmek için metne baştan sona kadar 3-4 dakika göz atmak gerekir. Bu göz atma işlemi sırasında bölümdeki ana başlıkları, alt başlıkları, koyu renk ve italik harflerle basılmış yerleri, şekil, resim ve grafikleri, paragrafların ilk ve son cümlelerini varsa bölüm özetini okuyun.
2) Sor : Bir yazıyı veya konuşmayı daha iyi anlayabilmek için kişinin kafasında sorular olması gerekir. Kafanızda soru olmadan bir konuyu anlamanız zordur. Bu sebeple konuyu hızlı okuyarak göz attığınız sırada edindiğiniz izlenime dayanarak sorular çıkartın. Bu soruları bir kağıda veya bir kartona yazın. Bu işlemin 3-4 dakikada tamamlanması gerekir.
3) Oku : Bu adımda, daha önce çıkartmış olduğunuz sorulara cevap bulmak amacıyla metni okuyun ve bulduğunuz cevapları ana fikir ve temel kavramları içine alacak şekilde anahtar kelimelerle kağıt veya kartona yazın.
Okurken kitabınıza acımayın ve işaretlemeler yapın. Ana fikir ve temel kavramlara karşı duyarlı olun. Çoğunlukla, sonuç olarak, özetle, her zaman, bu sebeple gibi kelimelerin arkasından konuyla ilgili önemli fikirlerin geldiğini unutmayın.
Bu aşamanın, konunun hacmine göre 15-25 dakikada tamamlanması gerekir.
4) Anlat : Bu adımda kitabınızı kapatın ve aldığınız notlara dayanarak konuyu yüksek sesle anlatın. Bu anlatım sırasında anafikir, temel kavram ve anahtar kelimelerin ağzınızdan çıkması esastır.
“Nasıl olsa öğrendim” diye düşünerek bu aşamayı bir zaman kaybı olarak görmeyin. Çünkü insanlar, hafızasından kaynaklanan sebeplerden ötürü yeni öğrendiklerinin % 70’ini ilk bir saat içinde unutmaktadır. Hafızanın bu özelliğini yenmek için alınacak tek önlem uygun tekrarlardır. Bu aşamada yapılan tekrar, hafızadaki yeni bilginin pekişmesine imkan verir. Bu işlemin de 4-5 dakika sürmesi gerekir.
5) Tekrarla : Bu adımda not ve kartonlarınızı kaldırarak öğrendiklerinizi anlatmaya çalışın. Hafızanızdan tekrarlayamadığınız bilgiyi sınavda hatırlamanız mümkün değildir. Bu sebeple kendinize neyi, ne ölçüde öğrendiğinizi dürüst olarak görme ve değerlendirme fırsatı verin. Eğer hatırlayamadığınız yerler varsa, bunları not alın ve daha sonra tekrar göz atın.
E) HAFIZA, UNUTMA ve TEKRAR
1) Unutmanın Nedenleri
İyi hatırlayabilmek için öncelikli olarak unutmanın nedenlerini bilmek gerekir. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir.
1) Bir olay veya bilginin içine gerektiği kadar girmemekten ötürü zayıf bir izlenim alınması,
2) Tekrarlamamaktan ötürü izlenimin kaybolması,
3) O izlenime başka izlenimlerin karışması,
4) Hatırlamaktan hoşlanmadığınız anıların bastırılması.
2) Tekrar
Yapılan araştırmalar, yeni öğrenilen bir bilginin öğrenildiği gün dörtte üçünün unutulduğunu göstermektedir. “Unutkanlığı nasıl önleyebiliriz?” sorusuna verilecek tek yanıt ise düzenli tekrarlardır. Öğrencilerin yapması gereken tekrarlar anlık tekrarlar, günlük tekrarlar, haftalık ve aylık tekrarlardır. Bu tekrarlar şu şekilde açıklanabilir:
a) Anlık Tekrarlar : 45 dakikalık bir çalışmanın ardından yapılması gereken 5 dakikalık tekrarlardır. Burada öğrenci, “Ben şimdi neyi öğrendim ?” sorusuna cevap aramalıdır. Anlık tekrar yapılmadığında, ilk 20 dakikadan sonra öğrenilenlerin yaklaşık olarak %50’si unutulmaktadır. Anlık tekrar yapıldığında ise öğrenilen bilgi bir gün boyunca hafızada aynı düzeyde kalmaktadır.
b) Günlük Tekrarlar: Her günün sonunda o gün öğrenilenlerin 10 dakikalık bir sürede tekrar edilmesidir. Bu ikinci tekrar, yapılan anlık tekrarlardan dolayı henüz unutma başlamadığı için kısa sürede tamamlanır. Burada ise öğrenci, “Ben bugün ne öğrendim?” sorusuna yanıt aramalıdır ve bu tekrar, uyumadan önce yapılmalıdır. Uyku ile tekrarın arasında başka bir etkinliğe yer verilmemelidir. Günlük tekrarın yapılmaması sonucu ilk 24 saatte öğrenilenlerin % 80’i unutulmaktadır. Yapılan günlük tekrarla ise öğrenilen bilgilerin 1 hafta boyunca hafızada kalması sağlanmaktadır.
c) Haftalık ve Aylık Tekrarlar : Haftalık tekrar, bir haftalık çalışma sonunda o hafta boyunca öğrenilenlerin 20 dakikalık bir sürede gözden geçirilmesidir. Yapılan haftalık tekrarla öğrenilenlerin 1 ay hafızada kalması sağlanır.
Aylık tekrarlar ise öğrenme eksikliklerini belirlemeye, bunları gidermeye ve unutulan bilgi varsa kontrolünü yapıp hatırlamayı sağlama amacına yöneliktir. Aylık tekrarlarla birlikte bilgiler uzun süreli hafızaya yerleştirilmiş olur.
Böylelikle, bu kadar düzenli tekrarlarla öğrenilen bilgilerin yeniden hatırlanabilmesi için küçücük bir ipucu bile yeterli olmaktadır.
Düzenli tekrar yapılmadığında, öğrenilen bilgiler hemen unutulacağı için öğrenmek için harcanan zaman boşa gitmiş olur. Yeni baştan aynı şeyleri öğrenmeye çalışmak sıkıcı olabileceği gibi öğrenilen şeylerin boşa gitmesi de öğrenciyi umutsuzluğa iter. Tekrar yapmanın bir başka yararı ise, kişinin öğrendiği bilgileri tekrar koruyabilmesi, üzerine yeni bilgiler katabilmesi, bağlantılar kurması, sentez yapabilmesi ve bilgileri kullanma gücünü artırabilmesidir.
F) ÖĞRENDİKLERİNİZİ DAHA İYİ HATIRLAMA İLE İLGİLİ İKİ YÖNTEM
Öğrendiklerinizi daha kolay hatırlayabilmek için “YERLEŞTİRME YÖNTEMİ” ile “AKROSTİŞ YÖNTEMİNİ kullanabilirsiniz. Bu yöntemler aşağıdaki şekilde açıklanabilir.
1)Yerleştirme Yöntemi : Antik dönemde Yazar Çiçero’nun geliştirdiği bir yöntemdir. Zihninizde yapacağınız gezintide bir takım objeleri o yol üzerindeki bazı yerlerle eşleştirmek esasına dayanır.
Bildiğiniz bir yolu hayal edin: Otobüs durağından evinizdeki odanıza kadar olan yolu adım adım düşünün. Durakta indiniz, karşıya geçtiniz, karşınıza gelen bina, yaya yolunda yürürken sağınızda kalan parmaklık, apartmanınızın önüne geldiniz, kapıya çıkan merdivenler, apartmanın kapısı, merdiven otomatiği düğmesi, asansörün kapısı, dairenizin kapısı, ayakkabı dolabı, koridor ve yatak odası. İstediğiniz yolu seçmekte serbestsiniz. Önemli olan hep aynı yolu kullanmak, yeni bir yol düşünüp onu hatırlamaya çalışmamaktır.
Hatırlamak istediğiniz her maddeyle yolunuz üzerindekiler arasında bir çağrışım bağı kurun. Örneğin, alış-veriş listenizde hatırlamak istediğiniz şu maddeler olduğunu düşünelim: süt, yumurta, domates, muz, fındık, çay, tereyağı, sabun ve deterjan. Sokaklarda sütlerin yerlere dökülmüş olduğunu, evin kapısının önünde bir yumurtanın kırılmış olduğunu, domateslerin tepedeki lambada sallandığını, muz kabuğunun asansör kapısının önünde olduğunu, asansörde fındık kabuklarının yerlere saçıldığını, indiğiniz katta dev bir çaydanlık durduğunu, yatak odasının kapısının büyük bir deterjan kutusundan yapıldığını düşünün. Hayalleriniz ne kadar canlı olursa, o kadar iyi hatırlarsınız.
Listenizi hatırlamak isterseniz zihinsel bir yürüyüşe çıkın. Kendi kendinize “Yola ne koymuştum ?”, “Evin kapısının önünde ne vardı?”, “Tepedeki lambada ne sallanıyordu ?” diye sorun. Geçtiğiniz yoldaki her duraklamanız, size oraya “neyi bağladığınız” konusunda bir ipucu verecektir.
Ne kadar saçma ve abartılmış bir bağlantı yaparsanız hayal o kadar canlı olur ve kolay hatırlarsınız. Bu yöntemi aynı zamanda insanların isimlerini, yapılacak işleri, tarih dersindeki anlaşma maddelerini veya tarihleri hatırlamak için de kullanabilirsiniz.
2) Akrostiş Yöntemi : Kelimelerin baş harflerinden yapılan kelimelere akrostiş denir. Bu yöntemden şu şekilde yararlanabilirsiniz. Örneğin, edebiyatta 5 hececi olan Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon ve Faruk Nafiz Çamlıbel’i ele alalım. Bu beş hececileri hafızanıza yerleştirmek için isimlerinin ilk harflerinden HEYOF şeklinde bir kelime oluşturup, bu kelimeden, beş hececilerin isimlerini hafızanızda uzun süre saklamada ve tekrar hatırlamada yararlanabilirsiniz.
G) DERS ÇALIŞMA ORTAMI
Çalışma ortamının ders çalışmaya uygun olup olmaması verimli ders çalışmayı önemli düzeyde etkiler. İdeal olanı bir çalışma odasının bulunmasıdır. Ancak mümkün değilse en azından evin bir köşesi ders çalışma alanı olarak düzenlenmelidir.
Çalışma ortamı düzenlenirken aşağıdaki özelliklere dikkat edilmelidir:
- Çalışma ortamında dikkati dağıtıcı gazete, dergi, roman, mektup, resim, afiş, poster, telefon, televizyon, atari, teyp, radyo, model oyuncak vb. uyarıcılar bulunmamalıdır.
- Çalışma ortamında, insanı kendisini rahat hissetmeye koşullandıran yatak ve koltuk gibi eşyalar bulunmamalıdır.
- Çalışma ortamı ve çalışma masası ders dışı faaliyetlerde kullanılmamalıdır. Böylece çalışma ortamı ve masası çalışma için uyarıcı niteliği taşır ve çalışmayı başlatır.
- Çalışma odası sık sık havalandırılmalıdır. Çünkü odanızdaki oksijenin azalması gerginliğe ve baş ağrısına yol açar. Bu durum öğrenmeyi güçleştirir.
- Çalışma odası sık işleyen cadde ve sokaklara bakmamalı, gürültüden uzak olmalıdır.
- Oda ısısı ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır. Çalışma masası kışın soba yada kalorifer peteğinin yanında olmamalıdır.
- Aydınlatma gözü yormayacak ya da uyku getirmeyecek düzeyde olmalıdır.
- Çalışma masanızı karşıdan ışığı alacak şekilde yerleştirin. Yani ışık, masaya gölge düşmeyecek şekilde yansımalıdır.
- Çalışma masası ve sandalye sizi rahatsız etmeyecek ergonomik özelliklere sahip olmalıdır.
- Çalışma masasının üzeri düzenli olmalı böylece dikkatinizi kolaylıkla toplayabilirsiniz.
- Çalışmaya başlamadan önce, çalışma sırasında gerekli olacak bütün malzemelerin el altında bulunması dikkatte kopmalara yol açacak kesintileri önlemek açısından yararlıdır Çalışma masasında sadece çalışılan ders ile ilgili araç ve gereçler bulunmalıdır.
- Çalışma masanızı pencere kenarına yerleştirmeyiniz. Böylece, dışardan gelecek ses ve hareketin dikkatinizi dağıtmasını, gürültünün sizi yormasını önlemiş olur, yazın sıcaktan, kışın soğuktan korunmuş olursunuz.
Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen
Şerife YOĞURTÇU